26 Haziran 2012 Salı

Eyvah Bebeğim Emmiyor !!!

Hamileliğim süresince hiç aklıma gelmedi, kimin gelebilirdi ki? 
Yeni doğum yapan anneler anlatır hep doğar doğmaz göğsüme koydular ve hemen emmeye başladı! artık nasıl işlemişse bu benim içime bende aynen bunu bekliyordum. Bebeğim doğacak ve hemen emmeye başlayacak. Yok böyle bir dünya yani en azından benim içi, bebeğim emmiyordu. Çeşitli yollar denendi çeşitli şekillere büründüm- ayakta, oturarak- yan oturarak- yatarak- yan yatarak- ama yok genede emmedi. Sürekli süt sağarak besledim bebeğimi, sanmayın kolay iştir süt sağmak tam bir eziyetti, benim için! 3. haftanın sonunda bebeğim emmeye başladı, düzenli emmiyordu ama olsun arada bir emmesi bile benim için yeterliydi.

Peki bebeğim nasıl emdi?
Öncelikle hastanede bana gösterilen emzirme metodu- iki parmakla meme ucu sıkılır- değilmiş yapmam gereken. Emzirirken memeyi üstten yukarıya doğru hafifçe çekmem gerekiyormuş. Biliyorum garip ama gerçek benim bebeğim işte böyle başladı emmeye. Düzenli emmediği için hem emziriyor hem süt sagıyordum. Zamanla düzgün bir şekilde emmeye başladı bu seferde ya gene emmezse diye süt sağdım :) süt sağma çilem devam etti. Sonunda şükür ki artık sağmıyorum gayet güzel emiyor no problem.

Peki var mı tavsiyem bebeği emmeyen taze anneye?
Öncelikle moralini bozup karalar bağlamasın yılmadan denesin, aman emmiyor işte denedim olmadı!! pes etmek yok
Meme başını bebeğiniz ağzına aldıktan sonra üstten memeyi geriye doğru çekerek deneyin benim yöntem

Birde küçük itiraf;
Emzirmek anneyi zayıflatır derler, bebeğim emmediği zamanlar yaşadığım 2 kaygı;
1- ya sütüm biterse
2- emmezse nasıl zayıflarım

NOT: Resim benim için uygun olmayan emzirme şeklidir.
Resimdeki baş parmak memeyi yukarı doğru bastırmadan çekecek, benim bebeğim böyle alıştı emmeye.


sevgiler


6 Mayıs 2012 Pazar

38. Hafta Şoku!!

Hamileliğim süresince baştan sona kayda değer bir sıkıntı yaşamadım. Elimden geldiğince hamileliğin keyfini çıkarmaya çalıştım aldığım fazlaca kilolar dışında benim için her şey çok güzeldi.
Ta ki 38. Haftaya kadar; doktor kontrolüme gittiğimde doktorumun sağlık problemi sebebi ile izne çıkması gerektiğini öğrendim. Kendisinin acil olarak ameliyat olması gerekiyordu. Ve hastalarını da gene aynı hastanede başka bir doktora devredecekti. Evet, buraya kadar her şey normal aslında benim için büyük şanssızlık olmuştu, doktorum değişecekti fakat yinede olumsuz düşüncelere kapılmadım ve gene aynı hafta içerisinde yönlendirdiği diğer doktora gidip muayene oldum. Aman Allah’ım oda ne suyum azalmış bebeğimin oksijeni azalıyor ve en geç pazartesi günü sezaryen olmam gerekiyor. Hamileliğimin başından beri sezaryen olmak istemediğimi normal (doğal) doğum yapmak istediğimi her fırsatta dillendiren ben sezaryen lafını duyduğum anda beynimde şimşekler çaktı gözlerim yuvalarından fırladı.

Ben sezaryen olmak istemediğimi söyleyince, Doktor!! bana normal doğum yapmaya fiziksel olarak uygun olmadığımı ayrıca azalmış olan su ile de bebeğimin hayatını tehlikeye attığımı adeta beni azarlar bir ses tonuyla açıkladı.-Varan 1


 Pazartesi gününe kadar bekleyelim sancın gelirse seni doğuma alalım gelmezse sezaryen yaparız bu sürede yürüme ve evde yatarak dinlen!!  komutları geldi.- Varan 2
Fazla uzatmadım peki dedim ve çıktım. Çıktığım gibi de normal doğum yanlısı olduğunu duyduğum başka bir doktordan ertesi güne randevu aldım. Muayene sonucu: her şey olması gerektiği gibi. Su seviyesi gayet iyi bebeğim iyi hiçbir problem yoktu. Ve ben 38. hafta sonu 39. hafta başında yola artık yeni doktorumla devam ettim. <doktordan ziyade abla kıvamında dünya tatlısı enerji dolu hastanın dilinden ve ruhundan anlayan bir insan> 39. haftanın son günü normal (doğal) doğum ile minik meleğimi sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdim.


Peki, ben normal doğum yapabilecekken ortada bahsedilen hiçbir problem yokken sen neden beni kesip biçmek istedin doktor! Bunun cevabı yok ne yazık ki, doktorumuzu iyi seçmeli hatta mümkünse tavsiye üzerine seçim yapmalıyız.


Nasıl ki insan var insancık var… aynı şekilde doktor var doktorcuk var….


sevgiler

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Merhaba

Annesiyle babasının ilk çocuğu olarak çıktım yola, sonra Ayşe oldum, 6 sene sonra Selim'in ablası oldum, yıllar yılı kuzen oldum, dost oldum, arkadaş oldum, Ayşo oldum, sırdaş oldum, sevgili oldum 29 sene sonra eş oldum ve 31 sene sonra anne oldum..Emir'in annesi oldum.


Anne olduktan sonra kendimi bambaşka bir dünyanın içinde buldum, bu bambaşka dünya içerisinde bambaşka duygular içinde buldum kendimi.


Acemi bir anne ve blog sahibi olarak elimden geldiğince anne olma ve olduktan sonra ki süreçte yaşadıklarımı, duygularımı paylaşmak üzere sizlere merhaba diyorum.


haydi bakalım 1-2-3 başla :)


ayşe